- Konuyu Başlatan
- AdminCP
- #1
- Katılım
- 6 Kasım 2024
- Mesajlar
- 4,060
- Reaksiyon puanı
- 129
- Puanları
- 63
Cevat Şakir Kabaağaçlı veya tanınan adıyla Halikarnas Balıkçısı (17 Nisan 1890, Girit - 13 Ekim 1973, İzmir), Bodrum'a olan aşkı ile tanınan ünlü roman ve hikâye yazarıdır.
Hayatı
17 Nisan 1890 tarihinde, Osmanlı'nın son köklü ailelerinden Şakir Paşa Ailesi'ne mensup babasının yüksek komiser olarak görev yaptığı Girit'te doğdu. Babası Girit ve Atina'da sefirlik ve valilik yapan Mehmed Şakir Paşa, annesi Giritli Sare İsmet Hanım; amcası II. Abdülhamid devri Sadrazamı Ahmed Cevad Paşa, dedesi Şurayı Askerî Dairesi Reisi Miralay Mustafa Asım Bey'dir.
Cevat, Şakir Paşa'nın ikinci eşinden ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Doğumdan bir önceki gece annesi İsmet Hanım'ın rüyasında Musa peygamberi görmesinden dolayı Musa ön adını almış, II. Abdülhamit zamanında sadrazamlık ve kumandanlık yapmış ve iki evliliğinden de çocuğu olmayan ve onu kendi çocuğu gibi seven amcası Cevat ile babası Şakir’in isimleri ise adı olmuştur: Musa Cevat Şakir.
Cevat Şakir, altı çocuklu ailenin en büyük evladıydı. Ailesinin tüm fertleri sanatta yetenekliydi. Sırasıyla dünyaya gelen Hakkiye, Ayşe, Suat, Fahrünnisa ve Aliye adlı kardeşlerinden Fahrünnisa resim alanında, Aliye gravür alanında üne kavuştu; Hakkiye'nin kızı Füreya Koral, ilk Türk kadın seramikçi oldu; Fahrünnisa'nın çocukları Nejad Melih Devrim ressam; Şirin Devrim ise tiyatrocu oldu.
Cevat Şakir, çocukluk hayatının ilk yıllarını babası Şakir Paşa'nın elçi olarak bulunduğu Atina'da geçirdi. İlköğrenimini Büyükada'da, orta ve liseyi 1907'de Robert Kolej'inde tamamladı. İlk yazısı aynı yıl İkdam gazetesinde yayımlandı. Bu, İngilizceden tercüme bir yazıydı. Lise öğreniminden sonra İngiltere'de denizcilik öğrenimi yapmak istediyse de ailesinin ısrarı ile Oxford Üniversitesi'nde tarih öğrenimi gördü. 1913'te İtalyan bir hanımla evlenerek İtalya'da kaldı ve resim öğrenimi gördü.
İstanbul'a döndüğünde gazete ve dergilerde yazılar yayınlamaya başladı. Aile, 1914 yılında maddi sıkıntı içine girmiş ve babası Mehmed Şakir Paşa Afyon'daki Kabaağaçlı çiftliğine yerleşmişti. Babasının çiftlikte bir tartışma anında Cevat Şakir'in silahından çıkan kurşunla vurularak ölmesi üzerine cinayet iddiasıyla yargılandı ve 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Cezasının yedi yılını çektikten sonra baş gösteren verem hastalığından ötürü tahliye edildi.
1925 yılına kadar geçimini, haftalık dergilerde çeviriler ve yazılar yayımlayarak, resim ve modern tarzda tezhipler yaparak, karikatür çizerek ve renkli dergi kapakları tasarlayarak sağladı. Türk basınında kapak tasarımının gelişimine önemli katkılarda bulundu.
Dört asker kaçağının kadersizliğiyle ilgili olarak "Hüseyin Kenan" takma adıyla kaleme aldığı 13 Nisan 1925 tarihli "Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler" başlıklı öyküsünden ötürü İstanbul İstiklal Mahkemesinde yargılandı. ‘Memlekette isyan bulunduğu sırada, askerî isyana teşvik edici yazı yazmaktan suçlu bulundu. Mahkeme Başkanı Ali Çetinkaya tarafından idama mahkûm edilmek istendiyse de, Kılıç Ali Bey'in önerisiyle kalebentlikle Bodrum'a sürüldü.
Üç yıllık sürgün hayatının yarısını Bodrum’da geçirdi. Cezasının kalan kısmını İstanbul’da tamamladıktan sonra, insanlarını ve doğal güzelliklerini çok sevdiği Bodrum’dan uzak kalamadı. Bu yüzden tekrar Bodrum’a dönerek yaklaşık 25 yıl orada yaşadı.
Bodrum'un Antik Çağ'daki adı olan Halikarnas'ı mahlas olarak benimseyen Cevat Şakir, Bodrum'da balıkçılık dâhil çeşitli işlerde çalıştı. İlk evliliği Fransız bir kadınlaydı ve Alyoşa isminde bir çocukları oldu.Edebiyat sahasına giren eserlerinin büyük bir kısmını da Bodrum'da yazdı. İkinci evliliğini dayısının kızı Hamdiye, üçüncü evliliğini Hatice Hanım'la yapan Cevat Şakir'in üç evliliğinden beş çocuğu oldu. Çocukları ortaöğrenim çağına geldiğinde, o yıllarda kasabada ortaokul olmadığı için ailesini İzmir’e taşıdı. Geçimini yazarlık ve turist rehberliği yaparak sağladı, ayrıca rehberlik kurslarında ders verdi. 13 Ekim 1973’te İzmir’de kemik kanseri nedeniyle hayatını kaybetti ve vasiyeti üzerine Bodrum’a defnedildi. Kabri Bodrum-Gümbet'teki Türbe Tepesi'nde manevi oğlu Şadan Gökovalı ile seçtiği yerde küçük bir müzesi ile birlikte "Halikarnas Balıkçısı Müzesi" adı altında bulunmaktadır.
Halikarnas Balıkçısı, özellikle denizcilik, mitoloji, turizm ve edebiyat alanlarında birçok kuşağı etkileyerek öncü bir rol oynamıştır. Düşünceleriyle Mavi Anadolu fikrinin gelişmesine katkı sağlamış ve arkeolojiye olan ilgiyi artırmıştır.
Edebi hayatı
1926'dan sonra deniz hikâyeleriyle tanındı. Konularını Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi kıyı ve açıklarında gelişen, denize bağlı olaylardan çıkardı. İçinde yaşadığı, en küçük ayrıntılarına kadar bildiği hür ve asi denizi, kaderleri denizin elinde olan balıkçıları, dalgıçları, sünger avcılarını ve gemileri zengin bir terim ve mitologya hazinesinden güçlenerek, denize karşı sonsuz bir hayranlıktan gelen şiirli, yer yer aksayan, ama sürükleyip götüren bir anlatımla hikâye ve romana geçirdi.
Yazı ve düşünceleriyle Azra Erhat gibi döneminin önemli aydınlarını etkilemiş bir kişi olarak, çeşitli dillerden yüz kadar da kitap çevirmiş olan ve kendi eserlerinin sonraki baskıları yapılagelen Halikarnas Balıkçısı'na Kültür Bakanlığınca 1971 Devlet Kültür Armağanı verilmiştir.
Bodrum'da yaşadığı dönemde arkadaşları ile ilk Mavi Yolculuk fikrini ve uygulamasını gerçekleştirmişlerdir. Bu mavi yolculuklarda yanlarına aldıkları şeyler: Peynir, su, İstanköy peksimeti, tütün ve rakı idi. Mavi Yolculuk'ta gazete okumaz, radyo dinlemezlerdi. Amaç dünyadan kaçmak ve medeniyetten uzak olarak kafayı dinlemektir. Haftalarca denizde kalınır sadece acil ihtiyaçları temin etmek için karaya çıkılırdı. Oysaki bugün yapılan mavi yolculuklarda her türlü lüks mevcuttur. Bu yolculuklar yazarın edebî eserlerini de büyük oranda etkilemiştir.
Geniş bibliyografyası Yeni Yayınlar dergisinin Ekim 1974 sayısındadır.
Kızı İsmet Kabaağaçlı Noonan (1930-2020), oğulları Dr. Sina Kabaağaç(1924-1997) ve Suat Kabaağaçlı(1934-2009) 'dır.
Eserleri
Öykü
1939: Ege Kıyılarından
1947: Merhaba Akdeniz
1952: Ege'nin Dibi
1954: Yaşasın Deniz
1957: Gülen Ada
1972: Ege'den
1973: Gençlik Denizlerinde
1986: Parmak Damgası
1991: Çiçeklerin Düğünü
1991: Dalgıçlar
xxxx: Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek
xxxx: Gülen Ada
Roman
1945: Aganta Burina Burinata
1956: Ötelerin Çocukları
1962: Uluç Reis
1966: Turgut Reis
1969: Deniz Gurbetçileri
xxxx: Bulamaç
Otobiyografi
1961: Mavi Sürgün
Deneme
1954: Anadolu Efsaneleri
1955: Anadolu Tanrıları
1971: Anadolu'nun Sesi
1972: Hey Koca Yurt
1980: Merhaba Anadolu
1981: Düşün Yazıları
1982: Altıncı Kıta Akdeniz
1983: Sonsuzluk Sessiz Büyür
1993: Arşipel
Çocuk kitabı
Yol Ver Deniz
Denizin Çağırışı
İmbat Serinliği
Nasrettin Hoca
Gündüzünü Kaybeden Kuş
Define Adası
Tünek Ahmet
İngilizce yazdığı kitaplar
An Outline of the History of Turkey (Türkiye Tarihinin Bir Özeti) Turizm ve Tanıtma Bakanlığı'na vermiş, yayımlanmamış.
The Meditteranean Civilization (Akdeniz Uygarlığı) Dışişleri Bakanlığı'na vermiş, yayımlanmamış.
Ephesus (turistik kılavuz; Türkiye'de ilk)
Halicarnassus (turistik kılavuz)
Asia Minor
Çeviri
1939: Hortlak Rikşav - Rudyard Kipling
xxxx: Uykulu Kuytu Menkıbesi - Washington Irving
Hakkında yazılanlar
(Ölümünden sonra yazılmışlardır)
1976: Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı - Hazırlayan: Azra Erhat
1981: Düşün Yazıları - Hazırlayan: Azra Erhat