- Konuyu Başlatan
- AdminCP
- #1
- Katılım
- 6 Kasım 2024
- Mesajlar
- 4,060
- Reaksiyon puanı
- 129
- Puanları
- 63
İkinci Dünya Savaşı’nda Türk Dış Politikası
Türkiye’nin Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na yaşadığı tecrübeler İkinci Dünya Savaşı sırasında da Türk dış politikasını şekillendirmiştir.
II. Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’nin cumhurbaşkanı İsmet İnönü‘dür.
Savaş yıllarında Türkiye’nin jeopolitik öneminden dolayı Mihver ve Müttefik devletlerin savaşa girmesi konusunda Türkiye’ye baskıları oldu. İngiltere, Türkiye’nin kendi yanında savaşa katılması durumunda her türlü yardımı yapacağını belirtti. Ankara, savaş dışı kalma konusunda kararlıydı ve politikasını da bunun üstüne kurdu. Türkiye genel olarak İngiltere, Almanya ve SSCB arasında bir denge siyaseti güttü.
1941 yılında Almanya’nın Yunanistan’ı işgale başlaması ve Bulgaristan’ın da Mihver Devletler tarafında savaşa katılarak savaşın Türkiye sınırına kadar dayandırması üzerine Türkiye, İstanbul ve batı sınırındaki illerde sıkıyönetim ilan ederek sınır güvenliğine dair tedbirler almak zorunda kaldı. Bu tedbirlerin Bulgaristan’a karşı alınmadığının belirtilmesi için de 17 Şubat 1941’de Bulgaristan ile Saldırmazlık Antlaşması imzalandı.
18 Haziran 1941 tarihinde ise Türkiye ve Almanya arasında “Saldırmazlık Paktı” imzalandı. Bu pakt ile beraber Almanya SSCB üzerine harekete geçti. Böylece Türkiye, “Polonya Sendromu” ndan kurtulmuş oldu.
Türkiye’nin Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na yaşadığı tecrübeler İkinci Dünya Savaşı sırasında da Türk dış politikasını şekillendirmiştir.
II. Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’nin cumhurbaşkanı İsmet İnönü‘dür.
Savaş yıllarında Türkiye’nin jeopolitik öneminden dolayı Mihver ve Müttefik devletlerin savaşa girmesi konusunda Türkiye’ye baskıları oldu. İngiltere, Türkiye’nin kendi yanında savaşa katılması durumunda her türlü yardımı yapacağını belirtti. Ankara, savaş dışı kalma konusunda kararlıydı ve politikasını da bunun üstüne kurdu. Türkiye genel olarak İngiltere, Almanya ve SSCB arasında bir denge siyaseti güttü.
1941 yılında Almanya’nın Yunanistan’ı işgale başlaması ve Bulgaristan’ın da Mihver Devletler tarafında savaşa katılarak savaşın Türkiye sınırına kadar dayandırması üzerine Türkiye, İstanbul ve batı sınırındaki illerde sıkıyönetim ilan ederek sınır güvenliğine dair tedbirler almak zorunda kaldı. Bu tedbirlerin Bulgaristan’a karşı alınmadığının belirtilmesi için de 17 Şubat 1941’de Bulgaristan ile Saldırmazlık Antlaşması imzalandı.
18 Haziran 1941 tarihinde ise Türkiye ve Almanya arasında “Saldırmazlık Paktı” imzalandı. Bu pakt ile beraber Almanya SSCB üzerine harekete geçti. Böylece Türkiye, “Polonya Sendromu” ndan kurtulmuş oldu.
Polonya Sendromu: İkinci Dünya Davaşı sırasında Polonya’nın hem Rusya hem de Almanya tarafından işgale uğrayacağı konusunda duyduğu endişeye verilmiş isimdir. Bu endişe İkinci Dünya Savaşı’nda Balkanları işgal eden Nazi Almanyası ve SSCB arasında kalan Türkiye’nin de en büyük endişelerinden biri olmuştur. Polonya Sendromu uluslararası literatürde ise iki ateş arasında kalma korkusu olarak tanımlanmıştır.